Bize Ulaşın

Yayınlanma:

-

Joe Biden’ın anketlerdeki zayıf performansı, siyah ve kahverengi seçmenler arasında, Cumhuriyetçi Parti’nin modern zamanların en önemli politik atılımını genişletebileceği ve muhtemelen iki parti arasındaki rekabeti şekillendirebileceği umutlarını artırıyor.

Son on yılda Cumhuriyetçiler için en etkili politik kazanım, çalışan sınıf beyaz seçmenler arasındaki güçlerinin artması olmuştur. Bu süreç, 1970’lerde ve 1980’lerde Richard Nixon ve Ronald Reagan dönemlerinde başlamış, ancak son yıllarda Donald Trump yönetiminde zirveye çıkmıştır. 1930’lardan 1960’lara kadar Amerikan siyasetini domine eden Demokratlar’ın “New Deal” koalisyonunun güçlü omurgası olan üniversite derecesi olmayan beyaz seçmenler, modern Cumhuriyetçi Parti’nin temelini oluşturmuştur.

Şimdi bazı politik gözlemciler, çalışan sınıfı azınlık seçmenlerinin aynı yolu izlediğine inanıyor – ve büyük ölçüde aynı nedenlerle. Milyonlarca çalışan sınıfı beyaz seçmenin 1960’lar ve 1970’lerdeki toplumsal çalkantılarda Demokrat kültür liberalliğinden kaçındığı gibi, iddia edildiği gibi, çalışan sınıfı Latin ve hatta siyah seçmenler de “uyanık” ideolojisine karşı suçlama, göç ve LGBTQ hakları gibi konularda Cumhuriyetçilere doğru kayıyorlar.

Bu argümanlar, Cumhuriyetçilerin “çok ırklı popülist bir koalisyon” inşa ettiğine dair giderek artan iddiaları besliyor, GOP anketçisi Patrick Ruffini’nin “Party of the People” adlı son kitabında olduğu gibi.

Ruffini, “Beyaz ve beyaz olmayan üniversite derecesi olmayan seçmenlerin Trump dönemindeki sağa kayması”nın, “iki ayrı, bağlantısız olay gibi görünse de, iki grup da ortak bir çalışan sınıfı DNA’sına sahip ve politik değişimlerini aynı kökten alıyorlar” diye yazıyor.

Advertisement